KAHRAMANMARAŞ’IN KAYA MEZARLARI
Ortadoğu’nun önemli su havzalarından biri olan Maraş’ta uygarlığın izleri MÖ 16 binlere dayanmaktadır. Kazı çalışmalarında devam eden, Kahramanmaraş ili, tarihin her döneminde yerleşmeye uygun coğrafi özellikleriyle çok sayıda eski yerleşmeye ev sahipliği yapmıştır. Kahramanmaraş sınırları içerisinde iki üç yerde kaya yerleşmesine rastlanmıştır. Bunlardan en önemlisi ve kaya mezarları olanlar ise Çukurhisar kaya mezarlarıdır. Ayrıca Döngel’deki Direkli mağaraları paleolitik döneme ait yerleşmesidir. Pazarcık-Turunçlu ve Ufacıklı ile Afşin-Kaşanlı’da benzer yapılara rastlanmıştır. Kazı yapılan höyük sayısının azlığı ilde bu çağlara ait bilgilerin bütünüyle aydınlatılmasını sınırlandırmaktadır. Bu yapıların konumları genellikle birbirinden uzak noktalarda olduğu için, Kahramanmaraş’ta iki-üç günlük bir tur güzergâhı ile tarihin her dönemine ait kalıntılarını incelemek mümkündür. Bulundukları konum itibariyle dağlık alanlarda bulunuyor olması, doğal bitki örtüsü zenginliği ve su kaynakları ile çeşitli kültürel ortamları sayesinde trekking gibi etkinliklerin de güzergahına alınabilir.
Çukurhisar Kaya Mezarları
Çukurhisar köyü Onikişubat ilçesine bağlı kırsal bir mahalle olarak geçmektedir. Köye, Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun Fırnız deresi köprüsünden doğuya ayrılan yoldan gidilir. Fırnız deresinin sonunda yer alan bir dağ içi ovası üzerinde kurulmuş dört-beş köyden oluşan bölgede ovanın tabanında küçük bir tepe üzerinde ve tepenin hem doğu hem de batı yamacında 10 adet bağımsız kaya mezarı bulunmaktadır. Kaya mezarları, Çukurhisar köyünün hemen girişinde ve yol kenarındadır.
Çukurhisar’da bulunan kaya mezarları, prehistorik dönemlerden günümüze kadar ulaşmış önemli tarihi kalıntılardır. Merkez Onikişubat ilçesi sınırları içerisinde Çukurhisar köyünde, Roma-Helen dönemine ait ve iki vadi arasındaki düz arazinin ortasında bağımsız kaya kütlesinde ana kayaya oyulmuş bir şekilde, mezar başlarının girişi kemerle bağlanmıştır.
Çukurhisar'ın kayalık bir alana sahip olduğu için, dönemin insanları tarım arazilerini ölülerini gömmek için kullanmak yerine, kayalık alanlarda mezar yapmayı tercih etmişlerdir. Kaya mezarları, Kilikya, Kapadokya, Psidya, Likya gibi antik bölgelerdeki kaya mezarlarıyla benzerlikler göstermektedir. Kayalık alanların fazlalığı ve boyutlarının büyüklüğü, kaya mezarlarının plan tiplerinde, cephelerinde ve süslemelerinde farklı motiflerin yer almasını sağlamıştır. Yörede kaya mezarları, dağ içi ovasını çevreleyen yüksek kayalıklarda tek odalı, bazı yerlerde ise çok odalı şekilde yontulmuştur. Bazılarının cephelerinde büst şeklinde kabartmalar ve içinde mezar sahipleri hakkında bilgiler veren yazıtlar da mevcuttur. Mezarların çoğunun içinde iki ölü yatağı olması, aile mezarı olduğunu göstermektedir. Son derece özenli bir işçiliğe sahip taş yatakların da bulunduğu yapılardır. Kaya mezarlarının dıştan görünüşü boyut olarak farklılıklar gösterse de mezar odalarının çoğunun genişliği ortalama 5 metrekaredir.
Çukurhisar kaya mezarları sadece Kahramanmaraş için değil, tüm Türkiye için çok önemli bir kültür varlığıdır. Çukurhisar kaya mezarlarının bulunduğu bölge sit alanı ilan edilmiş olup, tescili yapılmış durumdadır. Ancak tescilli yapılmış olmasına rağmen herhangi bir koruma ve yenileme yapılmamış ve turizme kazandırılmamıştır. Kaya mezarları bölge için önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Öncelikle bakım ve altyapı düzenlemeleri yapılarak turizme kazandırılmalıdır. Türkiye’de yer alan diğer kaya mezarlarına nazaran daha az bilinen Çukurhisar kaya mezarlarının tanınırlığının arttırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Çevresindeki ormanlar ve su kaynakları ile hem doğa hem de kültür turizmine uygun bir potansiyel oluşturmaktadır.
Turunçlu (Pazarcık) Kalıntıları
Pazarcık ilçesi sınırları içerisinde, Gaziantep ilinin Araban ilçesine de yakın konumda yer alan Turunçlu köyünde bulunan bir vadideki yapılar; şapeller, ev kalıntıları ve su sarnıçlarından oluşmaktadır.
Turunçlu köyü yakınlarında bulunan, şapellerden birinci şapelin giriş alınlığı üstündeki kaya kabartmasında, yan yana bir kadın ve bir erkek görülmektedir.
Yanlarda birer sütun, altta da basamaklar vardır. Kapıdan, yanlara ve derinliğine genişleyen şapele girilir. Yapının duvarlarına oyulmuş birkaç tane niş bulunmaktadır. Girişin yanlarında küçük nişler hâlinde kandillikler yapılmıştır. İki şapel de aynı planda yapılmıştır. Ev kalıntıları ise bu şapellerin kuzeyindedir. Bitişik evlerin duvarları ortak olup, aralarında geçiş yeri yoktur. Evlerin arka duvarları kayadır. Bazalttan yapılmış kare planlı yapılar harçsızdır. Su Sarnıçları da evlerin 100 m ilerisinde 10 sarnıç saptanmıştır. Birbirlerine çok yakın yapılmış olan sarnıçların bir bölümü günümüze değin kullanılmıştır. Bu alandaki yapıların tamamı Roma ile Erken Bizans dönemlerine ait oldukları bilinmektedir.
Tarihi eserlerin bulunduğu bu alan maalesef kaderine terk edilmiş gibidir. Burada gerekli çalışmaların yapılarak Turunçlu kalıntıları, turizme kazandırılması gerekmektedir.
Ufacıklı (Pazarcık) Kalıntıları
Ufacıklı kalıntılarının bulunduğu alan, Pazarcık ilçe merkezine 18 km uzaklıktadır. Ufacıklı köyünün dört tarafı dağlarla çevrilidir. Genişçe sayılabilecek bir ovanın kuzeyinde kurulan köyün tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte çok eskilere dayandığı düşünülmektedir. Köy ve çevresi bazalt bloklarıyla kaplı alanlar bulunmaktadır. Köy halkının kara taş olarak adlandırdığı bazaltlar üzerinde kaya mezarları ve oyuntuları bulunmaktadır. Karataşlık olarak da anılan bu alan da çeşitli figürlerde ve delikli taş kalıntılar bulunmuştur.
Ufacıklı köyünde üç adet şapel kalıntısı sağlam olarak günümüze kadar korunmuştur. Birinci şapelin yan duvarlarına ikişer, girişin karşısına da bir niş açılmıştır. Köşeler yivli kabartma yarım sütunlarla bezelidir. Akantus yapraklı sütun başlıkları Bizans sanatının belirgin öğeleridir. İkinci şapel diğerlerinden daha geniş ve en sondaki odası altıgen planlıdır. Burada da köşelerde sütunlar vardır. Diğerlerinden farklı olarak bu şapelde bir pencere açılmıştır. Üçüncü şapel de diğer yapılarla aynı plandadır. Girişin alınlığındaki kartal kabartması dikkati çeker. Şapelde bulunan önemli kalıntılardan biri de oyulmuş taş yapıdır.
Kaşanlı (Afşin) Kalıntıları
Afşin ilçe merkezine 35 km uzaklıktaki Kaşanlı köyünde bulunan kabartma yörede kız-oğlan kayası olarak da bilinir. Buradaki kaya kabartmasının 7 m üstünde eski şapel kalıntıları vardır. Bizans döneminin sanatının bir örneği olan kabartmada Hz. İsa, Hz. Meryem ve Aziz Johannes (Yuhanna) betimlenmiştir. Bu yüzden Hristiyan dünyası için önemlidir. Ancak burada herhangi bir kazı düzenleme restorasyon çalışmaları yapılmamıştır.
Dr. Nurullah Kılınç
Evelâhir Sayı - 20