KALBİNİ SAVAŞÇI KILAN ŞAİR: OSMAN SARI

 

Osman Sarı’nın şiir ve yazıları daha çok Nuri Pakdil’in çıkardığı Edebiyat ve Sezai Karakoç’un çıkardığı Diriliş dergilerinde yayımlanır. M. Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Alâeddin Özdenören, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç, Erdem Bayazıt ve Ahmet Bayazıt gibi dönemin kıymetli şairleri, edebiyat ve sanat adamlarıyla hep aynı muhiti paylaşır.

 

Şair Osman Sarı, 1946 yılında şiirin ve şairlerin başkenti Kahramanmaraş’ın Başkonuş Yaylası yakınlarındaki Sarımollalı köyünde doğar. 1959 yılında mezun olduğu ilkokulu doğduğu köyde tahsil eder. Kitaplara ve okumaya olan tutkusu, şiire olan ilgisi, burada, ilkokul yıllarında başlar. Sarımollalı köyü, kış şartlarının en çetin hâliyle yaşandığı köylerden biridir. Böylesine çetin kış şartlarından dolayı bazı ilçe yolları bile uzun müddet kapalı kalır. Sarımollalı gibi bazı köylerin yolları ise yılın neredeyse 7-8 ayında araçla ulaşılması imkânsız hâldedir. Böyle durumlarda köylüler bir kısım ihtiyaçlarını binek hayvanlarıyla köylere satış yapmaya gelen çerçilerden karşılar. Kitap sevgisini, bu çerçilerden satın aldığı Hz. Ali cenkleri, Battal Gazi menkıbelerini okuyarak edindiğini söyler Osman Sarı; bir de annesinin teşvikiyle. “Annem ümmiydi ama kitabı çok severdi. Kendisi okuyamadığı için kitapları bana okuturdu. Ben de böylelikle daha küçük yaşta halk edebiyatıyla tanışmış oldum.” der. 1960 yılında o zamanki adıyla Maraş İmam Hatip Okuluna kayıt yaptırır. Ortaokul ve liseyi okuduğu, 1967 yılında mezun olacağı Maraş İmam Hatip Okulu kendi döneminin önemli bir kültür-sanat ve edebiyat mektebidir aynı zamanda. Kitaplara ve okumaya olan sevgisi, şiire olan tutkusu bu yıllarda iyice pekişir. Yine bu yıllarda bir grup okul arkadaşıyla birlikte Gonca isimli bir kültür-edebiyat dergisi çıkarırlar. Osman Sarı, şiirlerini ilk defa bu dergide yayımlar.

Gerek o yıllarda yazdığı şiirlere gerekse sonraki yıllarda ve hatta son yıllarda yazdığı şiirlere bakıldığında derdi ve davası üzerine istikametinden zerrece şaşmayan bir şair olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

 

1968 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine kayıt yaptırır. 68 kuşağı olarak adlandırılan nesildendir Osman Sarı. Üniversite talebeliği, siyasi tartışmaların, kavgaların kampüsleri, yurtları, sokakları tuttuğu bir döneme denk gelir. Bu dönemde, hayatını şiire borçlu olduğunu söylediği bir hadise yaşar. Fikri Özçelikçi’nin aktardığına göre Osman Sarı, katıldığı bir söyleşi programında bu hadiseyi şöyle anlatır: “Kaldığım yurtta marksist görüşten iki kişi gece yarısı beni yatağımdan kaldırdı. Birisi bana silahı gösterdi. Beni sorgulamak amacıyla dolabıma götürdüler önce. Dolabım kitap doluydu. Her görüşün kitabı vardı; sağ, sol, İslami yayınlar, Necip Fazıl, Nazım Hikmet… Kitapları kurcalarken o zamanlar bizim elle yazarak çoğalttığımız “Monna Rosa” şiirine denk geldiler ve birisi şiiri okumaya başladı. O zaman ben rahatladım çünkü inanıyordum ki “Monna Rosa” gibi bir şiiri okuyan birisi adam öldüremezdi. Şiiri okudular, ondan sonra da bana ne yapacaklarına kendilerinin karar veremeyeceklerini söylediler ve ben böylelikle kurtulmuş oldum.”

 

u ve buna benzer nice hadiselerin yaşandığı o günlerde şiiri hiçbir vakit terk etmez Osman Sarı. Şiir, o zor günlerde tutunacak sağlam bir dal, sığınılacak emin bir limandır kendisine. Ama en çok da onun için bir silahtır şiir. Çağın her türlü zulmüne karşı şiirle mücadele etmeyi seçmiştir o, kalbini bir savaşçı kılarak. Yaşadığı zulüm çağına ve bu çağın getirdiklerine şiirle karşı durmuş, şiirle göğüs germiş, kendi nesline ve sonraki nesillere direnmeyi ve mücadele etmeyi şiirle tavsiye etmiştir.

 

Bu yıllarda şiir ve yazıları daha çok Nuri Pakdil’in çıkardığı Edebiyat ve Sezai Karakoç’un çıkardığı Diriliş dergilerinde yayımlanır. M. Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Alaaddin Özdenören, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç, Erdem Bayazıt ve Ahmet Bayazıt gibi dönemin kıymetli şairleri, edebiyat ve sanat adamlarıyla hep aynı muhiti paylaşır.

 

Üniversite tahsiline devam ederken imam hatip okulunda edindiği bilgileri toplumla paylaşma fırsatı da bulur Osman Sarı. Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde vaizlik yapar. Bunun yanında haftada bir gün Çamlıdere Cezaevine eğitim ziyaretleri gerçekleştirir.

 

1973 yılında ise hukuk fakültesinden mezun olur ve 1974 yılında Çalışma Bakanlığı İş Müfettiş Yardımcılığına tayin olur.

 

1978 yılında o zamanki adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'nde asistan olarak göreve başlar. Akademi daha sonra Sakarya Mühendislik Fakültesi, 1993 yılında da Sakarya Üniversitesi olur. Osman Sarı 2012 yılında Sakarya Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. olarak emekli olur.

 

Şiire olan iştiyakının yanında iş hayatında da çalışkanlığıyla göz dolduran kıymetli bir hocadır Osman Sarı. Emekliliğinin akabinde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nden hocalık teklifi alır ve hâlen bu üniversitenin hukuk fakültesinde öğretim üyeliğine devam etmektedir.

 

Şairliği ve hocalığı yanında az bilinen ya da ehlinin bildiği bir yönü de siyasetçiliğidir Osman Sarı’nın. Merhum Sezai Karakoç ne kadar siyasetçi ise o da o kadar siyasetçidir, diyebiliriz. 2007 yılında İçişleri Bakanlığı'na kuruluş dilekçesini bizzat teslim ettiği günden bu yana Yüce Diriliş Partisi Genel Başkan Yardımcılığı vazifesini sürdürmektedir. Dolayısıyla siyasi duruşu, ikbal peşinde şartlara göre değişiklik arz eden bir mahiyette değil, ilkeli ve fikrîdir.

 

Şiirlerinden oluşan ilk kitabı Bir Savaşçıdır Kalbim, 1975 yılının Mart ayında Edebiyat Dergisi Yayınlarından çıkar. 1976 yılı itibarıyla şiir ve yazılarını Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt ve M. Akif İnan’ın öncülüğünde çıkarılan Mavera dergisinde yayımlamaya devam eder. Bunun yanında İslam, İlim ve Sanat, İslami Hareket, Altınoluk, Edebiyat Ortamı, Kitap Postası gibi birçok dergide şiir ve yazıları yayınlanır. 1987 yılında İlim ve Sanat dergisinin yayın yönetmenliği yapar. Yazılarını ağırlıklı olarak bu dergide yayımlar. Düşünce yazılarından oluşan Aydınlar İhaneti kitabı 1991 yılında Timaş Yayınlarından çıkar. 1992’de İz Yayıncılıktan ikinci şiir kitabı Önden Giden Atlılar yayınlanır. Aynı yayınevinden 1995’te ise ilk iki şiir kitabının bir arada basıldığı Şiirler: Önden Giden Atlılar, Bir Savaşçıdır Kalbim kitabı yayınlanır. Kitapları, 2017 yılında Edebiyat Ortamı Yayınları tarafından yeniden basılır. Edebiyat Ortamı Yayınlarından aynı yıl Diriliş Dikkati isimli yeni bir kitabı daha yayınlanır.

 

İş hayatında emeklilik söz konusudur belki ama şiir konusunda aynı şey söylenemez Osman Sarı için. Şiir son nefese kadar devam edecek bir sevdanın, bir davanın adıdır onun için; zulme karşı direnmenin, çağın vicdanına seslenmenin adı. “Hayatta iki şeyi çok önemsedim.” der: “Birincisi, Yaradan’a karşı görevlerim; ikincisi de şiir.”

 

Mehmet Yaşar

 

Evelâhir Sayı - 8