MEHMET ALİ ZARİFOĞLU: “ABDAL MÜZIĞININ BIR FELSEFESI VARDIR.”

 

Mehmet bey, kitabınızın ismi ilgi çekici: Kahramanmaraş Abdallık Geleneği -Müzik ve Toplumsal Kimlik-. Abdallarla ve Abdal kültürüyle ilk tanışmanız, karşılaşmanız nasıl gerçekleşti?

 

Öncelikle şehrimizin bu güzide dergisinde kısmi olarak yazarlık yapmak ve bu söyleşiyi gerçekleştirmek benim için gurur verici. Evelâhir dergisi şehrimizin kültürel değerlerini her anlamıyla yansıtmakta ve ayrıca literatürde önemli bir yazılı kaynak olarak yer almaktadır. Bu bağlamda Evelâhir’in editörü Ömer Yalçınova başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

 

Kültürümüze ait olan unsurlar bizleri birleştiren ya da diğer zümrelerden farklılığımızı ortaya koyan yani bizi ayırt eden özelliklere sahiptir. Kültür dairemiz içerisinde yer alan müzik olgusu bizleri bireysellikten toplumsallığa taşıyabilir. Bireylerin ortak değerleri bağlamında müzikal ifadeler görünenin dışında toplumu yansıtır. Kahramanmaraş ili içerisinde gerçekleşen organizasyonlarda çalan davullar bir eğlence aracının dışında bir birlikteliği sembolize eder ve Orta Asya’dan günümüze dek kutsallık taşıyan bu çalgının icracıları yöremizin Abdallarıdır.

 

Çocukluk yıllarımda Kahramanmaraş’ın Mevlana Mahallesinde ikamet ederdik. Evimizin hemen yanında bulunan zeytinlik bir araziye yılın belirli dönemlerinde konar-göçer Abdallar gelir, orada çadırlar kurar, el işçiliği ve davulculuk yaparlardı (tabii bu zümre Maraş’ın yerli Abdalları değildi, bunu sonraki yıllarda anladım). Daha sonraki yıllarda profesyonel olarak müzik hayatına atıldım, farklı organizasyonlarda bağlama sanatçısı olarak yer aldım. Bu sıralarda Maraş düğünlerinin vazgeçilmezi olan Abdal müzisyenlerle daha sık karşılaşır oldum ve Maraş’ın yerlisi olan Abdallarla çalışma ve tanışma fırsatı buldum.

 

Abdallar için müzik ne ifade ediyor? Sadece bir geçim yolu mu?

 

Abdal müziği içerisinde her zaman bir felsefe var. Bunun yanı sıra Abdallar icra ettikleri yöresel müzikler ile önemli bir kültür taşıyıcısı ve aktarıcısıdırlar. Abdallar içinse müzik geçmiş tarihlerde bir geçim kaynağıydı denilebilir evet ama günümüzde artık bir ek gelir hâline dönüşmüş durumda. Bugün Maraş’ta ya da İç Anadolu’da herhangi bir Abdala sorarsanız mutlaka yaptığı farlı bir meslek dalı daha var.

 

Kahramanmaraş’ta Abdalların geçmişi hangi zamana dayanıyor? Bugün neler yapıyorlar, hangi mahalledeler ve hangi işle iştigal ediyorlar?

 

Tez çalışmam sırasında yaptığım görüşmelerde Kahramanmaraş’ta ikamet eden Abdallar bana sıkça Türkmen olduklarını ve Horasan’dan geldiklerini beyan ettiler. Bu da bize gösteriyor ki Maraş Abdalları bu bölgede yerleşik hayata çok uzun zaman önce geçmişler. Davulcu Abdal Halil Ağa’nın kızı 1930 doğumlu Yeter Davulcubaşı’na farklı bir çalışmada Kahramanmaraş’a nereden geldikleri sorulmuş, yanıt olarak “Biz Maraşlıyık, Maraş’ın him taşını dikenler bizik,” cevabını almışlardır.

 

Kahramanmaraş Abdalları Duraklı ve Sakarya mahallelerinde yaşarlardı, eskiden bu bölgenin adı Çomaklı imiş. Bu mahalleler Kahramanmaraş’ta Abdallar mahallesi olarak da bilinir.

 

Günümüzde ise nüfus artışının doğal sonucu ile Duraklı, Sakarya ve Yahya Kemal mahallelerinde ikamet etmektedirler. Düğünlerde, asker uğurlamalarında, çeyiz götürmede özellikle kurtuluş bayramımızda yani toplumun bir arada olduğu sosyal ortamlarda davul zurna çalarak toplumsal organizasyonun önemli bir yöneticisi konumundalardır. Bunun yanı sıra kendi mahallelerinde esnaflık yapmaktadırlar.

 

Kitaptan, müziğin Abdal kültüründe bir kimliğe dönüştüğünü okuyoruz. Maraş’taki Abdalların müziği diğer şehirdeki Abdalların müziğinden farklı mıdır? Nedir bu farklar?

 

Müzik bizim kim olduğumuzu yansıtan; toplumsal, kültürel ya da sosyal kimliğimizin önemli bir temsili olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün Anadolu’nun hemen hemen her yerinde Abdal grupları ile karşılaşılır. Bu insanların yaptıkları müzikal yapılara baktığımızda belirgin farklar vardır. En basit örneği şu şekilde verebiliriz; İç Anadolu Abdal kültürünün önemli temsilcileri Muharrem Ertaş, Çekiç Ali ve Neşet Ertaş gibi Abdallar bağlama icracısıdırlar. Bu isimler Türk Halk Müziğinde Bozlak formunun önemli icracıları ve taşıyıcısı olmuşlardır. Kahramanmaraş Abdallarına baktığımızda ise davul ve zurna çalgısı dışında icra edilen farklı bir çalgı göremeyiz. Bunun en büyük sebebi Abdallardaki çalgı eğitiminin atadan geçen bir sistem olmasıdır. Örneğin Muharrem Ertaş bağlama icracısıdır, aynı şekilde oğlu Neşet Ertaş da bağlama icracısı. Abdal Halil Ağa davulcu ve aynı şekilde günümüzde torunları da davulcu. Bu farklılıklara sosyal açıdan bakılacak olursa da Kahramanmaraş ili dışında Abdal müzik kültürü genel olarak eğlence amaçlıdır. Kahramanmaraş Abdal müzik kültüründe ise icra edilen davul bir eğlence aracından çok sosyal birlikteliğimizin önemli bir sembolü hâlindedir.

 

Kahramanmaraş’ta başka müzik kültürleri var mı? Bunlar nelerdir?

 

Müzik kültürü konusunda ilimizin bir derya deniz olduğunu beyan etmek ve araştırmacıların dikkatini buraya çekmek isterim. Kahramanmaraş birden fazla kültürel topluluğa ev sahipliği yapmakta ve bu bizim zengin kültürümüzü oluşturmakta. Bugün ilimize baktığımızda Yörük, Çerkes, Alevi, Tahtacı, Abdal, Roman vs. olarak isimlendirilen çeşitli kültürel topluluklar bulunmaktadır. Bu topluluklar kendi içerisinde ayrıca bir müzik kültürüne sahiptirler. Doğru yapılacak olan çalışmalarla bu kültürlerin müzikal ifadeleri mutlaka arşivlenmelidir. Bu zümreler kendi içerisinde farklı müzik kültürüne sahip olsalar da ortak noktamız davul ve zurnadır. Bizi bir araya getiren bizim el ele tutuşmamızı sağlayan ve bize toplum bilinci kazandıran bu icra kültürümüzün en önemli parçasıdır.

 

Kahramanmaraş Abdallık Geleneği’nin yayımlanma sürecini anlatır mısınız? Kitap nasıl ortaya çıktı?

 

Bu kitap değerli hocam Prof. Dr. Ahmed Tohumcu’nun danışmanlığında Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Müziği Teorisi ve Etnomüzikoloji Yüksek Lisans programında hazırladığımız bir tez çalışmasıdır. Tez çalışmamı tamamladıktan hemen sonra bu çalışmayı bir kitap hâline getirmek, bilimsel bir çalışmanın dışında daha fazla okuyucuya ulaşarak kültürümüzü tanıtmayı amaçladım. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür, Spor ve Turizm daire başkanlığına ulaşarak tezimin bir kopyasını gönderdim. Daha sonra kıymetli hocam Ömer Yalçınova bana ulaşarak bu çalışmanın mutlaka bir kitaba dönüşmesi gerektiğini söyledi. Kendi kültürüme hizmet edecek olmak beni bir kez daha gururlandırdı ve mutlu etti. Yaptığımız tez çalışması üzerinde değişiklikler ve eklemeler yaparak kitap hâline getirdik. Kitabın editörlük sürecini yine danışmanım Prof. Dr. Ahmed Tohumcu hocam ve Ömer Yalçınova hocam üstlendi. Ayrıca yayınlanma sürecinde desteklerini esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Hayrettin Güngör ve Daire Başkanımız Duran Doğan’a teşekkür etmek isterim.

 

Söyleşi: Gülizar Güneş

 

Evelâhir Sayı - 20