YASİN MORTAŞ: “KENDİ İÇİNDEDİR ŞAİRİN YERYÜZÜSÜ”
Dostları onu daha çok geniş gönlü, acı gün dostluğu ve hoş sohbetiyle anıyor. Yasin Mortaş’ın bu özelliklerini yazdığı şiir ve öyküler kadar çektiği fotoğraflarda da görebiliriz.
Kendi dilinden Yasin Mortaş’ı tanımak istesek bize kısaca neler söylersiniz?
Daha önce de söylediğim gibi ruhu tenine sığmayan bir şiir atlısı. Çocuk ve annelerin öldürüldüğü dünyayı öteleyen biri. Sahih şiiri kendine şiar edinen, kalemine kalbinden bulanıklaşmamış mürekkep çekmeye ve haddini aşmamaya çalışan yeminli biri. Kelimeleri yontup yontup kalanı şiir olarak kalplere asmak isteyen hüzün avı ve avcısı da diyebilirsiniz. O, tebessüm vadilerinde yalnızlık oluşturanların mağarasına sığınmak isteyen bir mütebessim. Fazla sesleri, sessizlikle kapatmaya çalışan bir akşam yorgunu. Ne kadar imge şairi olarak anılsam da şiire boyut içinde boyut kazandırmak ne kadar derinleştiriyor insanı, şiire de bu çok yakışıyor. Şiirde imge yaparken imgenin uzay boşluğuna takılmak istemeyen, yer çekimine direnen mısralara arkasını dönen biri. Ruhun kaleme fısıltısını kâğıda yerleştiren bir şiir işçisi. İliğine kadar şiir yazmaya çalışan birisi, o zaman şiirle nasıl da kanlanıyor ruh.
Yeni şiir kitabınızın ismi Maraş Saati. Hayırlı olsun. Neden Maraş Saati?
Teşekkür ederim, güzel can. Afşin’den buraya geldiğimde 21 yaşında, şiiri üzerine giyinmiş fakat olgunlaşmamış, ruhu üşüyen bir delikanlıydım. Bugüne kadar Rabb’im tarafından bahşedilen ömrümün çoğu Maraş vakitleriyle geçti. Şiirimin mayalandığı ve ocağımın tüttüğü topraklara bir vefa olmalı.
Maraş Saati’nin yazım sürecini merak ediyoruz. Maraş Saati nasıl ortaya çıktı?
Yıllardan beridir yazdığım şiirlerde yaşadığım şehre de atıflar vardı. Hüznü, tarihi, coğrafyası, kaybettiğimiz bir şairin acısı. Onikişubat Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü araştırmacı-yazar Serdar Yakar ve şair ve yazar Tayyib Atmaca “Senin onlarca şiir dosyan var, biz de yazdıklarının Öşür’ünü isteriz.” dediler. İyi ki de istemişler. Böylece kültür-sanat için güzel işler yapan Onikişubat Belediyesi'nden Maraş’la ilgili yazdığım şiirlerden Maraş Saati çıktı. Onlara bitimsiz teşekkür ediyorum.
Kahramanmaraş, şiir yazdıran bir şehir midir?
Belki de... Ben şairin yeryüzüsü kendi içindedir diyenlerdenim. Onun şiir kenti; duygu, kalem ve kâğıt arasında konuşlanmış asûde bir ülkededir. Şair masasına oturduğunda şehir de aramaz aslında; o masada çöller, fırtınalar, denizler, kargaşalar, hüzünler ve hatta uzay hemen yanı başındadır. Şairin hayali; dünya taşıran bir ünlem olmazsa kendi kabuğunda, mahallesinde kalır.
Maraş Saat’inde Kahramanmaraş’ın hangi yönlerini okuyacağız?
Bir kere hiçbir şehre atfedilmemiş Kahraman Şehrin Kurtuluş Destanı’nı okuyacağız. Tarihini, Mağara Yarenleri’ni, Kahramanlığını-Kahramanlarını, Dağlarını-Yaylalarını, kaybettiğimiz değerlerin arkasından yakılan ağıtları, Ağlayan Gelin’i, bedestende kaybedilmiş değerler için öğütler veren bir dedeyi okuyacağız.
Maraş’a dair başka bir çalışmanız olacak mı?
Nasiptir. Şiirin inceliği ve dûa ile efendim...
Söyleşi: Ömer Yalçınova
Evelâhir Sayı - 13